Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiltere'nin Sada kentine 3 hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir balistik füzenin hava savunma sistemi tarafından önlendiğini açıkladı.
Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiltere'nin ülkenin kuzeyindeki Sada kentine 3 ayrı hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Husilere ait El-Mesire televizyonu, saldırıların Sada kenti doğusuna yapıldığını belirtti. Saldırılara dair zayiata ilişkin bilgi verilmedi. ABD ve İngiltere'den henüz bir açıklama yapılmadı.
Sada kenti, Suudi Arabistan ile sınır bölgesinde yer alıyor ve Husilerin önemli merkezlerinden biri olarak biliniyor. Bu saldırılar, Yemen'deki iç savaşın ve bölgedeki gerginliğin artmasına neden oluyor. Husilerin, bu tür saldırılarla uluslararası güçlere karşı duruş sergilediği görülüyor.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Yemen'den İsrail'e fırlatılan bir balistik füzenin hava savunma sistemi tarafından başarıyla önlendiğini açıkladı. Füze saldırısının ardından Hadera şehrinin kuzeydoğusundaki Talmei Elazar kasabasında sirenlerin çaldığı bildirildi. Füzenin önlendiği anlara ait görüntüler amatör kameralara yansıdı.
İsrail basını, Husilerin daha önceki saldırılarından farklı olarak, ülkenin geniş kesimlerinde sirenlerin devreye girmediğini duyurdu. Bu durum, İsrail'in hava savunma sisteminin etkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Husi güçlerinin balistik füze kullanımı, bölgedeki güvenlik endişelerini artırıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, New York Times gazetesine verdiği röportajda, İsrail ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Blinken, Gazze'deki savaş kurallarına saygı gösterilip gösterilmediği konusunda derinlemesine inceleme yaptıklarını belirtti. 7 Ekim'den beş gün sonra İsrail'e yaptığı ziyareti anlattı.
Toplantıda, Gazze'deki Filistinlilere insani yardım ulaştırılması için gereken temel önerme hakkında tartışmalar yapıldığını ifade etti. Blinken, başbakana insani yardıma izin verilmemesi durumunda, Başkan Biden'ı arayacağını ve gelmemesini söyleyeceğini belirtti. Bu durum, ABD'nin bölgedeki insani yardım konusundaki tutumunu ortaya koyuyor.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, Tahran'ın kendilerine yönelik herhangi bir saldırıya hazırlıklı olduğunu belirtti. Irakçi, İsrail'in ülkeye bir kez daha saldırması durumunda bunun 'topyekün savaşa' yol açacağını ifade etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi artıran bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.
İran, diplomasi yolunu tercih ettiğini belirtse de, diğer Ortadoğu ülkeleriyle temaslarını sürdürdüğünü vurguladı. Bu durum, İran'ın bölgedeki stratejik duruşunu ve uluslararası ilişkilerini etkileyen önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Libya'nın Misrata kentinden Suriye'ye 34 ton insani yardım malzemesi taşıyan bir uçak gönderildi. Misrata Belediyesinden yapılan açıklamada, insani yardım uçağında Libya Kızılayı ve Misrata Belediyesi üyelerinin bulunduğu belirtildi. Uçak, Şam Havalimanı'na ulaştı ve burada Suriye Kızılayı tarafından karşılandı.
Yardım malzemeleri arasında gıda ve sağlık malzemeleri yer alıyor. Bu tür insani yardımlar, Suriye'deki iç savaşın yarattığı insani krizi hafifletmek amacıyla yapılıyor. Libya'nın bu yardımı, bölgedeki dayanışma ve yardımlaşma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Filistinli Gazeteciler Sendikası, İsrail'in Aralık ayındaki saldırılarda 10 Filistinli gazetecinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Açıklamada, İsrail'in medya çalışanlarına karşı 84 ihlal gerçekleştirdiği belirtildi. Bu durum, gazetecilerin güvenliğinin tehlikede olduğunu gösteriyor.
Gazetecilere yönelik saldırılar, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde devam ediyor. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çeken bir insan hakları ihlali olarak öne çıkıyor. Gazetecilerin, savaş koşullarında dahi görevlerini yerine getirmeye çalışmaları, önemli bir cesaret örneği olarak değerlendiriliyor.