İzmir Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, K. G. isimli şüphelinin, batık durumda bulunan bir sigorta şirketinin çoğunluk hisselerini hukuka aykırı şekilde devraldığını belirledi. Şirketin yönetimi sırasında K. G. 'nin, şirketin sermayesinin bir kısmını zimmetine geçirdiği tespit edildi.
Yürütülen çalışmalarda, K. G. 'nin özel hesaplarına aktarılan meblağlar dikkat çekti. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu denetiminden kaçınmak amacıyla, şirketin sermayesinin belli bir kısmı mal ve hizmet alımı bahanesiyle başka firmalara aktarıldı.
Yapılan incelemelerde, K. G. 'nin şirketin sermayesini zimmetine geçirdiği ve bu meblağın özel hesaplarına aktarıldığı belirlendi. Şirket adına düzenlenen faturalar da detaylı bir şekilde incelendi. Elde edilen bulgular, K. G. ve yönetim kurulu üyesi T. E. ile ailelerinin şahsi harcamalarının şirket sermayesi üzerinden gerçekleştirildiğini ortaya koydu.
Bu harcamalar arasında otel konaklama, hastane masrafları, kıyafet alımları ve ev tadilat bedelleri yer aldı. Şirket çalışanlarının yaptıkları görüşmelerde, 'O yiyor, stresini biz çekiyoruz' ifadeleri dikkat çekti. Bu durum, şirketin içindeki yolsuzlukların boyutunu gözler önüne serdi.
K. G. 'nin, şirket sermayesinden yaklaşık 180 bin TL ödeme yaparak kendisine yılın iş adamı ödülü verdirttiği belirlendi. Bu durum, şirketin kaynaklarının kötüye kullanıldığını gösteriyor. Yöneticilerin, kendilerine yakın şirketlere piyasa ortalamasından fazla ödemeler yaparak, kamu zararına neden oldukları tespit edildi.
Toplamda 100 milyon TL’ye yakın kamu zararı oluştuğu ifade ediliyor. İzmir merkezli İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonda 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Bu operasyon, yolsuzlukla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.