Konfeksiyon yan sanayi sektörü, maliyetler nedeniyle zor günler geçiriyor. KOSGEB desteğinin tüm sektöre yayılmasını isteyen firmalar, ithal ürün baskısıyla pazar kaybı yaşıyor. KOBİ desteklerinin işletme desteğine dönüşmesi talep ediliyor. Yaklaşık 5 bin firmanın üretim yaptığı bu sektörde, istihdamın korunması için gerekli adımların atılması bekleniyor.
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, maliyetler nedeniyle sıkıntılı günler geçiriyor. Hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralma, dolaylı ihracatta kayıplara yol açıyor. İç pazarda ithal ürün baskısı, yerli üreticilerin pazar kaybetmesine neden oluyor. Bu zorlu dönemi atlatabilmek için KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesi talep ediliyor.
KOSGEB tarafından sağlanan destekler, 250 kişiden az çalışanı olan ve yıllık net satış hasılatı 500 milyon TL’yi aşmayan işletmelere yöneliktir. Ancak, KOBİ tanımının sınırında kalan firmalar, bu destekten yararlanamıyor. Bu durum, sektörde haksız rekabete yol açıyor ve firmaların mağduriyetine neden oluyor.
Sektörün en büyük sorunlarından biri, Uzakdoğu'dan gelen ithal ürünlerdir. Konfeksiyon yan sanayi, hazır giyim başta olmak üzere birçok sektöre kritik girdiler üretmektedir. Bu durum, yerli üreticilerin rekabet gücünü azaltmakta ve pazar kaybına yol açmaktadır. Sektör temsilcileri, ithal ürünlere karşı korunma talep ediyor.
Özpehlivan, “Bu açıdan özellikle ithal edilen konfeksiyon yan sanayi ürünlerinin haksız rekabet oluşturmaması adına referans fiyat, anti damping ya da koruma önlemi taleplerimizin Ticaret Bakanlığımız tarafından hızlıca değerlendirilmesi gerekiyor” dedi. Yerli ürünlerin desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
2025 yılının ilk üç aylık verilerine göre, üretimde keskin bir daralma yaşanıyor. Hazır giyim üretimindeki düşüş, sektörde atıl kapasiteye yol açıyor. Özpehlivan, “Bu kan kaybı ne yazık ki bizlere de atıl kapasite olarak yansıyor” dedi. 2021-2022 yıllarında yapılan yatırımlar, bugün kapasite boşluğunun en önemli sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.
Artan işçilik maliyetleri, Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında daha yüksektir. Türkiye’de gelir elde ederken, Avrupa maliyetleriyle üretim yapmak zorlaşıyor. Acil önlem alınmazsa, sektörde büyük bir risk söz konusu. Müşteriler, ucuz ülkelere yönelirken, yerli üreticiler zor bir duruma düşüyor.
Merkez Bankası’nın faiz artışı, sektördeki sıkıntıları daha da artırdı. Yüksek faizlerle baş etmeye çalışan sanayiciler, ilave maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, sektördeki mevcut sıkıntıları derinleştiriyor. Faizlerin yüksek olması, sanayicilerin finansal yükünü artırıyor.
Özpehlivan, “Bu sürdürülemez faiz/kur/enflasyon çıkmazı en yakın zamanda sanayicilerimize sürdürülebilir bir çalışma ortamı oluşturacak akılcı bir finansal iklime bürünmeli” dedi. Sektörün geleceği için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesi, Türk üreticileri için ABD pazarında fırsatlar sunuyor. Ancak, bu fırsatların hemen gerçekleşmeyeceği belirtiliyor. Ticaret köprülerinin kurulması zaman alacak bir süreçtir. Bu nedenle, temkinli bir iyimserlik içinde olunması gerektiği ifade ediliyor.
Özpehlivan, “Ancak gerçekçi olmamız gerekirse bu bugünden yarına olabilecek bir husus değil” dedi. Sektörün geleceği için stratejik adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.