Türkiye'nin YPG Operasyonuna Yönelik Diplomatik Hamleleri ve Gelişmeler
Türkiye, YPG'ye yönelik olası operasyonunu sürdürürken, diplomatik ilişkilerini de güçlendiriyor. Öcalan'ın çağrısı bekleniyor. Bu süreçteki önemli gelişmeler ve siyasi temaslar detaylandırılıyor.
Türkiye'nin YPG Operasyonuna Yönelik Diplomatik Hamleleri ve Gelişmeler
Türkiye’nin hatta bölgenin gözü kulağı, İmralı’dan yapılması beklenen “silah bırakma çağrısında.” Bu süreçte, Türkiye, YPG’ye yönelik olası operasyonunu sürdürürken, diplomatik ilişkilerini de güçlendirmeye çalışıyor. Öcalan’ın yapacağı çağrı, bölgedeki dinamikleri etkileyecek önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Öcalan ile Görüşmeler ve Siyasi Temaslar
28 Aralık’ta terör örgütü PKK’nın başı Öcalan ile görüşen DEM heyeti, bu hafta siyasi parti turunu tamamladı. Bugün Edirne’de eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret edecek. Bu ziyaret, sürecin nasıl ilerleyeceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da bulunması, siyasi atmosferi daha da hareketlendirecek.
Bu iki önemli temas öncesi Cumhur İttifakı’nın liderleri Erdoğan ve Bahçeli, son bir değerlendirme için perşembe günü bir araya geldi. Bu buluşma, Türkiye’nin iç ve dış politikadaki duruşunu belirlemede kritik bir rol oynuyor. Özellikle YPG’ye yönelik olası operasyonlar ve bu operasyonların nasıl şekilleneceği üzerine tartışmalar sürüyor.
ABD ile İlişkiler ve YPG Üzerindeki Etkiler
Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye dönük Türkiye’nin olası operasyonu konuşulurken, ABD’nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Vekili John Bass, sahadaki ortağı YPG için Perşembe-Cuma Ankara’da bulunuyordu. Türkiye, içerideki süreci devam ettirirken, dışarıdaki dinamiklerin bunu sekteye uğratmaması için dikkatli bir diplomasi yürütüyor. Bass’ın ziyareti, Türkiye’nin YPG konusundaki kararlılığını pekiştiriyor.
YPG ve YPG’yi de çatısı altında tutan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) başındaki Mazlum Abdi, Bahçeli’nin ilk çağrısından sonra, “Türkiye’den bir tehdit gelmediği sürece, Türkiye’ye tehdit olmayacaklarını” söylemişti. Bu açıklama, Öcalan’ın yapacağı çağrıya uyacaklarının sinyalini veriyor. Ancak, bölgedeki silahlı aktörler hazırlık halinde ve Türkiye’nin bu durumu göz önünde bulundurması gerekiyor.
Suriye’deki Gelişmeler ve Türkiye’nin Stratejisi
Suriye Milli Ordusu, Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra YPG’yi Tel Fırat ve Münbiç’ten çıkartmıştı. Şimdi de özellikle Tışrin Barajı ve Karakozak köyü civarından YPG’yi söküp atmak için mevzileniyor. Mazlum Abdi’nin ise Suriye’deki kazanımlarını bırakmak istemediği açık. Bu nedenle, ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’a, ‘Suriye’deki ABD askeri varlığını sürdürme’ çağrısı yapıldı.
20 Ocak’ta ABD’de yeni bir yönetim devreye girecek. Trump yönetiminin Suriye’den çekilip çekilmeyeceği belirsiz. Dolayısıyla Biden yönetiminin son birkaç günde varacağı mutabakat, Türkiye’nin YPG konusunu çözümlemek için önünde kısa bir süre olduğunu gösteriyor. Türkiye, Amerika’nın YPG’ye desteğini kesmek için uzun süredir müzakereler yürütüyor.
ABD’nin Tutumu ve Türkiye’nin Beklentileri
Mevcut yönetimin Savunma Bakanı Llyod Austin’ın, “SDG bizim için iyi bir müttefik oldu. Ancak bir noktada SDG’nin Suriye ordusuyla entegrasyonu sağlanabilir.” demesi, ABD’nin ikna olmadığını gösteriyor. Eski formül yeniden masada. PKK’nın üst düzey kadroları ülkeden çıksın, geri kalanlar Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde kurumlara entegre edilsin.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’ye olası harekât koşullarını anlatırken, “Yabancı terör savaşçılarının, PKK’lı yönetim kadrosunun, ülkeyi terk etmeleri gerekiyor.” dedi. YPG’ye karşı olası operasyonun engellenmesi için müzakerelerde bunun yol ve yöntemlerinin konuşulduğuna da şüphe yok. Türkiye, bu süreçte kararlı adımlar atmaya devam ediyor.
