Diyarbakır’da Hizbullah terör örgütü tarafından uğradığı suikast sonucu 5 korumasıyla şehit edilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, 15 Ocak 2001 günü Valilik binasında Hizbullah terör örgütünün 26 kişilik tetikçiler listesini kamuoyu ile paylaştı. Bu olay, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Okkan’ın açıklamaları, terörle mücadele açısından kritik bir öneme sahipti.
Okkan, bu kişilerin görüldükleri yerde polise ihbar edilmesini istemişti. Listede yer alan Nizamettin Gökçe, Okkan’ın suikastından sadece iki gün sonra yakalandı. Bu durum, terör örgütü ile mücadeledeki zorlukları gözler önüne serdi.
Nizamettin Gökçe, 26 Ocak 2001 tarihinde İstanbul Zeytinburnu’nda yakalandı. Hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Gökçe, akıl sağlığının yerinde olmadığını belirtti. Bu durum, mahkemenin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk etmesine neden oldu.
Raporda, Gökçe’ye şizofreni tanısı konuldu ve akli dengesinin yerinde olmadığı bildirildi. Bu durum, yargı sürecinin seyrini değiştirdi ve mahkeme, sanığın tedavi sürecini izlemeye karar verdi.
Gökçe, 2001-2022 yılları arasında tedavi gördü ve kontrolden geçti. Raporları mahkemeye iletildi. “Anayasal düzeni değiştirip yerine şeriat esaslarına dayalı İran modeli bir Kürt İslam devleti kurmak amacıyla vahim nitelikle eylemlerde bulunmak” suçundan ağır müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Ancak akıl sağlığı yerinde olmadığı için yargılanmasına ara verildi. Gökçe, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirerek adını Ahmet Deniz Gökçe olarak değiştirdi ve aile hekimi olarak görev aldı.
Mahkeme, Gökçe’nin iyileşme emareleri gösterdiğine karar vererek 10 Ocak 2022 günü davayı yeniden ele aldı. 1994’te üç kişiyi öldürmekten müebbetle cezalandırıldı. Sanığın Hizbullah askeri kanat sorumlusuna bağlı tetikçi olarak faaliyet yürüttüğü belirlendi.
Ancak İstinaf Mahkemesi, “akıl sağlığı yerinde değildir durma kararı verilmelidir” diyerek mahkûmiyet kararını bozdu. Bu durum, adalet sisteminin işleyişine dair tartışmalara yol açtı.
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, 24 Ocak 2001’de şehit edilmesinden 9 gün önce 26 Hizbullah tetikçisinin ismini açıkladı. Bu açıklama, terörle mücadelesinin önemli bir parçasıydı. Okkan, bu kişilerin polise ihbar edilmesini istemişti.
Ancak bu açıklamadan dokuz gün sonra, 24 Ocak 2001’de Türkiye’yi sarsan suikast gerçekleşti. Gaffar Okkan ve 5 polis, Hizbullah tarafından şehit edildi. Bu olay, Türkiye’nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedildi.