İstanbul'da Elif Kırav'ın evinde çıkan tartışmada hayatını kaybeden kişinin ardından gözaltına alınan Sevil Akdağ, hakimlikte dikkat çeken iddialarda bulundu. Panik atak hastası olduğunu belirten Akdağ, olay günü kendini iyi hissetmediğini ve evde oturduğunu ifade etti. Elif Kırav'ın daveti üzerine onun evine gittiğini ve alkol ikram edildiğini aktardı. Olayın detayları, Akdağ'ın ifadeleriyle gün yüzüne çıkmaya başladı.
Sevil Akdağ, Elif Kırav'ın evine gittiğinde alkol ikram edildiğini ve birlikte içtiklerini söyledi. Daha sonra Beşiktaş'taki bir mekâna geçtiklerini belirten Akdağ, burada alkol almaya devam ettiklerini ifade etti. Gece ilerledikçe tanımadığı bir kadının da aralarına katıldığını anlattı. Akdağ, “Beraber biraz vakit geçirdik. Elif başka bir mekâna geçeceğini söyledi, ben de başka bir arkadaşımla sözleşmiştim ama o geceyi pek hatırlamıyorum” dedi.
Akdağ, Kırav'ın kendisine tekrar çağrıda bulunduğunu ve “Mekan kapanıyor, sen bana gel” dediğini belirtti. Ancak gitmek istemediğini, çünkü Kırav'ın sarhoşken kendinden geçip saldırganlaştığını ifade etti. Bu durumun kendisini rahatsız ettiğini ve zaman zaman bu yüzden küstüğünü söyledi. Yine de Kırav'ın evine gittiğini ve burada yüksek sesle konuştuğunu, saçma hareketler yaptığını ve uyuşturucu madde kullandığını öne sürdü.
Tartışmanın büyümesi üzerine Kırav'ın kendisine küfür ettiğini ve saldırmaya başladığını iddia eden Sevil Akdağ, “Elinde bıçak vardı. Elinden almaya çalıştım ama bana vurdu, yerde darp etti, saçımı çekti, tokat attı, parmaklarımı ısırdı. Ben sadece kaçmaya ve kendimi korumaya çalıştım” ifadelerini kullandı. O anları alkolün etkisiyle net hatırlamadığını belirtti.
Akdağ, Kırav ile arasında herhangi bir husumet bulunmadığını ifade etti. “Bir dönem kaburgaları kırıldığında yine yanına ben gitmiştim. Evinde hâlâ birlikte fotoğraflarımız vardı. Sadece madde ve alkol etkisindeyken çok değişen biriydi” dedi. Bu açıklamalar, olayın arka planını aydınlatmaya yönelik önemli ipuçları sunuyor.