TÜRKİYE’NİN İLK ULUSAL HAVACILIK ŞÛRASI, SİVİL HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ KARARLAR ALDI. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1. Ulusal Havacılık Şûrası’nda alınan kararları açıkladı. 65 proje ile Türkiye’nin sivil havacılık hedefleri belirlendi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk Ulusal Havacılık Şûrası’nın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Şûra, sektörün geleceğine yönelik stratejilerin geliştirilmesi ve mevcut durumun değerlendirilmesi için önemli bir fırsat sundu. Uraloğlu, “Küresel Havacılık Ekosisteminde Kendi Kendine Yeten, Yön Veren, Dünyada Öncü Olan Bir Sivil Havacılık hedefine ulaşmak için 16 ana stratejik başlık altında 65 kısa, orta ve uzun vadeli projeyi belirledik.” dedi.
Uraloğlu, Şûra’da alınan kararların, sektörün altyapısından teknolojik gelişmelere kadar birçok önemli konuyu kapsadığını belirtti. “Havayolu ulaşımına olan talep her geçen gün artıyor. Bu nedenle, alternatif destinasyonlar oluşturularak turizmin gelişimine katkıda bulunulacak.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, insansız ve otonom hava araçlarıyla ilgili düzenleyici mevzuatın hazırlanacağı da duyuruldu.
Ulaştırma Bakanı, 2002 yılından itibaren Türkiye’nin havacılık alanındaki politikalarının, ülkeyi dünya arenasında parlayan bir yıldız haline getirdiğini vurguladı. “İç hatlarda serbestleşmeyi hayata geçirerek, aktif havalimanı sayımızı 58’e çıkardık.” dedi. Türkiye’nin 4 saatlik uçuş süresiyle 67 ülkenin merkezinde bulunduğu avantajlı konumunun potansiyelinin en üst düzeye çıkarılması hedefleniyor.
Uraloğlu, 2002’de iç ve dış hatlarda seyahat eden yolcu sayısının 34 milyon olduğunu, 2024 yılında bu sayının 230 milyonun üzerine çıkacağını belirtti. Ayrıca, havayolu işletmelerinin sayısının da önemli ölçüde arttığını ifade etti. “Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını 81’den 175’e ulaştırdık.” dedi.
Sektörün cirosunun 2,2 milyar dolardan yaklaşık 30 milyar dolara ulaştığını belirten Uraloğlu, “Bu sayıları burada bırakmayacağız. Havalimanı terminal kapasitemizi 440,5 milyona yükselteceğiz.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin hava ulaşım anlaşması sayısının 175 ile dünyada en çok hava ulaşım anlaşması bulunan ülkeler arasında yer aldığı da vurgulandı.
Uraloğlu, İstanbul Havalimanı’nın 2024 yılında 80,1 milyon yolcu ağırlayarak Avrupa’da 2. sırada yer alacağını belirtti. “Kargo taşımacılığında ise Avrupa’nın en büyük kargo havalimanı olarak bilinen Frankfurt’u geride bıraktık.” dedi. İstanbul Havalimanı’nın, hem yolcu hem de kargo taşımacılığında küresel aktarma merkezi olma konumunu güçlendirdiği ifade edildi.
Antalya Havalimanı’nın kapasitesinin 35 milyon yolcudan 82 milyon yolcuya çıkarılacağı da açıklandı. Uraloğlu, “Esenboğa Havalimanı’mızın yolcu kapasitesini 30 milyona çıkarıyoruz.” dedi. Bu gelişmeler, Türkiye’nin havacılık sektöründeki büyüme hedeflerinin somut göstergeleri olarak değerlendiriliyor.
Uraloğlu, havacılık sektöründe yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesine yönelik önemli adımlar atıldığını belirtti. “Artık yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz yazılım ve cihazlarımızı kullanıyoruz.” dedi. Bu bağlamda, interaktif radar analiz sistemi gibi yenilikçi çözümlerle hava trafik yönetiminde verimliliğin artırılması hedefleniyor.
Türk mühendislerince geliştirilen yerli sivil gözetim radarının da sektördeki teknolojik dönüşümün bir parçası olduğu ifade edildi. Uraloğlu, “Hava trafik yönetiminde süreçleri hızlandırarak, kontrolörlerimizin iş yükünü hafifletti.” dedi. Bu tür yenilikler, Türkiye’nin havacılık alanındaki rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor.
Bakan Uraloğlu, 10 yıllık stratejik yol haritasının temel taşlarını belirlediklerini ifade etti. “Sektörümüzün uluslararası arenada söz sahibi olması için hep birlikte çalışacağız.” dedi. Bu hedefler, Türkiye’nin havacılık sektöründe daha güçlü, daha rekabetçi ve daha yenilikçi bir yapıya ulaşmasını sağlayacak.
Uraloğlu, “Sivil havacılık mevzuatının geliştirilmesi, personel açığının kapatılması ve yeni pazarlarda uçuş haklarının alınması gibi başlıklar belirledik.” ifadelerini kullandı. Bu stratejik hedefler, Türkiye’nin havacılık sektöründeki büyüme ve gelişim sürecinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.